| Türkçe | İngilizce | |||
|---|---|---|---|---|
| General | ||||
| Genel | özel teşebbüs | private enterprise i. | ||
|
When it comes to practical action, citizens' rights are subordinated to the interests of private enterprise. Pratik eylem söz konusu olduğunda vatandaşların hakları özel teşebbüsün çıkarlarına tabi kılınmaktadır. More Sentences |
||||
| Trade/Economic | ||||
| Ticaret/Ekonomi | özel teşebbüs | private enterprise i. | ||
|
It is important to bear in mind that this is an issue that cannot be regulated by private enterprise. Bunun özel teşebbüs tarafından düzenlenemeyecek bir konu olduğunu akılda tutmak önemlidir. More Sentences |
||||
| Ticaret/Ekonomi | özel teşebbüs | private enterprise i. | ||
|
The Lannoye Report, however, remains suspicious of the action of private enterprises. Ancak Lannoye Raporu, özel teşebbüslerin eylemlerine şüpheyle yaklaşmaya devam etmektedir. More Sentences |
||||
| Ticaret/Ekonomi | özel teşebbüs | private corporation i. | ||
| Türkçe | İngilizce | |
|---|---|---|
| General | ||
| Genel | özel teşebbüs yatırımı | private enterprise i. |
| Law | ||
| Hukuk | (özel bir teşebbüs ile bir devlet kurumu veya yetkilisi arasında yapılan) rant anlaşması | sweetheart agreement i. |
| Hukuk | (özel bir teşebbüs ile bir devlet kurumu veya yetkilisi arasında yapılan) rant anlaşması | sweetheart deal i. |
| Institutes | ||
| Kurum/Kuruluş | ulusal özel teşebbüs kurulu | national enterprise board i. |
| Technical | ||
| Teknik | yarı özel teşebbüs | quasi public enterprise i. |
